Birleşik Krallık

Bir aile ölen kızlarını mumyaladı

Japon aile, ölen kızlarına yaptıklarıyla ülke gündemine yeniden oturdu. Daha önce kızları öldüğü halde haftalarca cesediyle yaşadıkları ortaya çıkan aile ile ilgili araştırma devam ediyor. Ailenin, ölmüş olmasına rağmen kızlarının hala hayatta olduğuna inandıkları ortaya çıktı.

2018 yılında Cambridge mezunu 49 yaşındaki Rina Yasutake’nin cesedi, ailesiyle yaşadığı evde bulunmuştu. Üstelik aile kızlarının cesedini de mumyalamıştı.

Şimdi aile ile ilgili basına yansıyan bilgiler şaşkınlık yaratmaya devam ediyor. Dedektifler, yaşlı bir anne ve üç kardeşten oluşan ailenin, televizyon veya radyo gibi modern teknolojiler olmadan dünyadan izole bir şekilde yaşadıklarını belirtti. Yapılan soruşturmaya göre, aile üyeleri birbirleriyle farklı bir Japon lehçesi kullanarak iletişim kuruyor.

Kuzey Yorkshire, Helmsley’deki kulübede bulunan bir günlük kaydı ise Rina Yasutake’nin ölümüyle ilgili detaylar içeriyor. Günlüğe göre; Yasutake 18 Ağustos 2018’de tepkisiz hale geldi; ancak günlüğü kimin yazdığı belirsiz.

CESEDİNİ HAFTALARCA TUTMUŞLAR

Olay ise, bir eczacı sayesinde ortaya çıktı. Eczacı Eva Ward, ailenin büyük miktarda cerrahi ispirto satın almasından endişe duyunca polise başvurdu. Polis adrese gitti ve sağlık görevlisi Karen Tomlinson, Yasutake’nin birkaç haftadır ölü olduğunu belirtti.

Yapılan otopsi incelemesinde herhangi bir yaralanma, hastalık veya uyuşturucu izi bulunmadığı belirlendi. Yasutake’nin ölüm nedeni henüz tespit edilemedi.

Rina Yasutake, 20 yıl boyunca şimdi 80 yaşında olan annesi Michiko, 51 yaşındaki erkek kardeşi Takahiro ve 56 yaşındaki kız kardeşi Yoshika ile yaşadı. Michiko bir İngiliz adamla evlendikten sonra aile, Japonya’dan ayrıldı ve Helmsley’e taşındı.

ÖLDÜĞÜNE İNANMAMIŞLAR

Rina Yasutake, Cambridge’de okumadan önce Thirsk yakınlarındaki Queen Mary’s School’da özel eğitim alan bir sanatçıydı. Ancak üniversiteden ayrıldıktan sonra çalışmadı. Soruşturmaya göre, Japonya’da babasının ölümünün ardından Rina yemek yemeyi bıraktı ve sonunda yatağa düştü.

Rina’nın kardeşleri de danışman psikiyatrist John Kent’e Rina’nın yemek yemeyi ve sonunda hareket etmeyi bıraktığını söylediler. Hatta Yoshika, öldüğünü kabul etmeyerek doktora şunları söyledi: “Hala nefes alıyordu, vücudu sıcaktı ve nabzı hâlâ atıyordu. Bize pek bir şey söylemedi. Ruhunu yiyerek beslenmiş gibi görünüyordu. Nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Yemek yemediği halde ruhi gıdayla beslendi ve doyuma ulaştı.”

Dedektif Nichola Holden, ailenin, Rina’nın hala hayatta olduğuna tamamen ikna olduklarını söylüyor.

Aile üyeleri başlangıçta yasal bir cenaze törenine izin vermedikleri için yargılanacaklardı, ancak kamu yararına olmadığı için kovuşturma düşürüldü.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir