Kışları çok durgun ve yazları çok hareketli muteşem bir sahil kasabası

Clacton-on-Sea kasabası sahilinde dolaştığım soğuk Kasım öğleden sonra her zamanki hareketli halinden çok uzak. Güneşlenenlerin kalabalığı, martılar tarafından sık sık çalınan cipsler ve dondurma isteyen çocuklar yok.

Bunun yerine, gezinti yolunda ilerlerken duyduğum tek ses, denizin agresif bir şekilde kıyıya vurduğu sesler. Bu yağmurlu günde birkaç köpek gezdirici dışında kimse deniz kıyısına çıkmadı.

Clacton, bir yaz gününde Brighton kalabalığından kaçınmak isteyen Londralılar için bir sahil cennetidir. İhtiyacınız olan her şey var; bir iskele, bol miktarda balık ve cips dükkanı ve gerekli diğer dükkanlar.

Ancak Kasım ayında, genellikle hareketli bir turizm sektörü bir kez daha durma noktasına geldi. İskelenin girişindeki birinci sınıf gayrimenkulde yaşayacak kadar şanslı bir tatlı dükkanı olan Candy Corner, son zamanlarda çok az iş yaptı.

Kederli çalışanı bana “Bazı günler diğerlerinden daha kötü” diyor. “Bugünkü gibi yağmurlu bir günde 13 müşterim oldu. İyi bir yaz gününde 100’den fazla müşterim olurdu.”

Yolun karşısındaki Ice Cream and Chips isimli dondurmacı dükkanında durum daha da vahim. Birine dondurma servis etmek için bekleyen zavallı yerel esnaf, ben geldiğimde kalktı ve o saate kadar gördüğü müşteri eksikliğine şaşmamalı.

“Çok daha az müşterimiz var,” diye itiraf etti üzgün bir omuz silkmeyle. “Bugün iki tane satış yaptım ve sabah 10’dan beri açığım. Yani evet, çok daha az iş var.” Yavaşça sandalyesine geri çökerken, bir şeyler alabilmek için öğle yemeği yememiş olmayı diledim.

Ben sahilde dolaşırken onun hayal kırıklığı beni bırakmadı. Ben başka bir açık dükkân bulmaya çalışırken omuzlarıma bir battaniye gibi oturan uğursuz bir sessizlik tüm kasabayı sarmıştı.

Şansım pek yoktu ve kısa süre sonra aynı derecede şaşkın bir turist yanıma geldi. Ben Clacton’ın sakin dönemiyle ilgili cevaplar ararken, o sadece yiyecek arıyordu.

“Denize gitmeyi hayal ettim ve bana en yakın olanlardan biri Clacton” dedi. “Sezon boyunca buradaydım ve insanlarla doluydu ve her şey açıktı. En azından bir şeylerin açık olmasını bekliyordum.

“Ama buraya geldiğimde her şeyin kapalı olduğunu fark ettim. Yapacak pek bir şey yok ve sezon dışında bu kadar durgun görünmesi gerçekten çok üzücü. Başka turist yoktu, plaj boştu ve sadece iki dükkan açıktı. Balık ve patates kızartması bile alamadım. Hatta bizim herzaman aradığımız açık bir tane Türk kebap dükkanı bile yoktu.

“Clacton’ı sezon dışında ziyaret etmenin iyi tarafı, muhteşem kumsalların boş olması ve araba kullanıyorsanız park sorununun olmamasıdır. Sadece denizin tadını çıkarmak isteyen birisine, ziyaret etmek için mükemmel bir zaman.

“Ama çocuklarla veya aileyle geliyorsanız, burayı sezon dışında tavsiye etmem, tehlikeli görünüyor ve her yer kapalı.” Clacton’ı ‘tehlikeli’ olarak değerlendirmesi belki haksızlık olur ama asılsız değil.

Komşu Jaywick köyü, İngiltere’nin sahil olarak sezon dışı en yoksun bölgesi olarak adlandırıldı, bölgenin neden kötü bir üne sahip olduğunu kısmen anlayabiliyorum. Clacton-on-Sea yazın gidilecek yer olsa da, kapalı dükkanlar, kepenkli restoranlar ve barlar ve boş kumsallar kasabanın kış duvar halısını oluşturuyor ve daha iyi günleri beklemenin kapsayıcı duygusu sürüyor.