Londra’da evsiz bir ‘anne’ hayatını nasıl tekrar kurduğunu anlattı

“Bir mutfağı tanımadığım yabancılarla paylaşmak zorunda kaldım, küçük bebeğim oldu, bu pansiyonda kimsenin çocuğu yoktu ve herkes içki içiyor, uyuşturucu kullanıyordu. Böyle bir ortamda çocuk yetiştirmeye çalışmak gerçekten güvensiz.”
41 yaşındaki Charlotte Keith, şimdilerde evsizler yurdunda yaşadığı eski hayatını anlatırken “film gibi” diyor. Son on yılda, Kuzey Londralı iki çocuk annesi, eski hayatının küllerinden kendine yeni bir hayat kurmak için evsizliğin ve uyuşturucu ve alkol bağımlılığının üstesinden geldi.
Bu günlerde Islington sakini, akıl sağlığı hayır kurumu, ”Better Lives uyuşturucu ve alkolden kurtulma servisi” ile gönüllü olarak ve evsiz ve savunmasız kadınlara boks ve nefsi müdafaa öğrettiği bir kadın grubunu yöneterek stres atıyor. Ayrıca 22 ve 14 yaşındaki iki oğluyla ilişkilerini yavaş yavaş yeniden inşa ediyor.

Ama Charlotte’un kendisi için bu geleceği hayal edemediği bir zaman vardı. İlk kez evsiz kaldığında ’20 yaşlarındaydı’, diş hemşiresi olarak çalışıyordu ve kötü niyetli bir ilişkiden kaçtıktan sonra yeniden eve yerleştirilmeyi bekliyordu.
En büyük oğlunun o sırada daha bebek olduğunu söyleyen anne, “Seyahat etmekten ve çocuk bakımı ücretlerini ödemekten borçlanıyordum” diye açıkladı. Buna rağmen, “Beni çoğunlukla erkeklerle dolu bir pansiyona koydular, tuvaleti veya duşu olmayan tek oda benimkiydi.
Charlotte, “Orada kendimi gerçekten güvensiz hissettim, tuvalete giderken bile bebeğimi yanımda götürmek zorunda kalıyordum” dedi. Pansiyonun nasıl “fareler ve hamamböcekleri tarafından istila edildiğini ve yemeğini yediklerini” anlattı ve yerin kendisini her gün “korkuttuğunu” ve “savunmasız” hissetmesine neden olduğunu söyledi.
Anne bu durumdan kurtulmayı, yaşayacak bir yer bulmayı, kuaför olarak iş bulmayı ve yeni bir ilişkiye başlamayı başardı. Ayrıldıktan sonra bir kez daha evsiz kaldı, bu sefer hem çocuklarını hem de evini kaybetti.

Charlotte, “İşimi kaybetmiştim, teşhis edilmemiş bir akıl sağlığı krizi geçirmiştim ve ben de bağımlıydım,” diyen Charlotte, “bana olanların tüm yansımalarıydı” diye ekledi. Döndükten sonra, en büyük oğlu bir pansiyona girerken, en küçüğü babasına geri döndü.
Anne, “Çocuklarım evde değildi, bu yüzden gerçekten odaklanacak hiçbir şeyim yoktu” dedi. “Borca düştüm, kapıdan tahliye mektupları alıyordum. Sonunda işimi, arabamı, akıl sağlığımı kaybettim… Bu durumda bir nevi kapana kısılmıştım, her şeyimi kaybetmiştim.”
Charlotte, “İşler düzelmeden önce daha da kötüye gitti,” dedi ve sessizce kabul etti: “Hayatıma karşı ciddi bir girişimde bulunmama neden oldu.” Anne bir gün kendini o kadar çaresiz hissettiğini ve Tek Evsiz Projesi (SHP) ile temasa geçen şok içindeki belediye konut görevlisine “her şeyi anlattığını” söyledi. Charlotte, “O andan itibaren destek almayı başardım,” dedi.

Kapısına gelen bir SHP çalışanını canlı bir şekilde hatırlıyor. “Bir Noel kazağı giyiyordu ve çocuklarım için bir sürü hediye, kraker ve yiyecek vardı,” dedi, “Noel Baba gibi ortaya çıktı.” Charlotte, “Bu insanlara gerçekten güvenebileceğimi” anladığı an olduğunu ve her şeyin onun için daha iyi olmaya başladığını söyledi.
Anne, SHP’nin, “ödenmemiş borçlarımı halletmek, sosyal yardımlarımı halletmek, doğru sosyal yardımları aldığımdan emin olmak, bağımlılığıma yardımcı olacak şeyleri yerli yerine oturtmak gibi, yavaş yavaş ihtiyacım olan şeyleri çözmeme yardım etmeye başladığını söyledi.”
“Olan şeyleri yeniden anlatırken bile sonsuza dek gibi geliyor,” diye açıkladı. “Film gibi, benim başıma bile gelmemiş gibi, ne demek istediğimi anlıyor musun? Öbür taraftan geçtim, hayatım artık bambaşka.” Anne artık nitelikli bir kişisel antrenör ve hevesli bir gönüllü ve tam zamanlı bir iş bulmak için çalışıyor.
Charlotte, başkalarını, kendilerini içinde bulunduğu durumda bulurlarsa umutlarını yitirmemeleri konusunda uyarıyor. Sadece buluduğun durumda sen olmayabilirsin. Her zaman senden daha kötü durumda olan biri vardır ve sen değerlisin.”