Önce korona şimdi de kanser aşısı!
Önce korona şimdi de kanser aşısı! Uğur Şahin ve Özlem Türeci’den büyük başarı.
Koronavirüs salgını dünyanın üzerine kâbus gibi çöktüğünde Pfizer ile birlikte bir aşı geliştirerek milyonlarca insanın hayatını kurtaran BioNTech’in kurucuları Özlem Türeci ve Uğur Şahin bir kez daha tüm dünyaya umut aşıladı. Ülkemizin gurur kaynağı bilim insanları bu kez de kanseri alt edecek bir başarıya imza attı…
Pfizer aşısının arkasındaki uzmanlar, uzun vadeli bağışıklık tepkisini artırabilecek kişiselleştirilmiş bir Pankreas Kanseri tedavisi üzerindeki çalışmalarını tamamladılar. Pfizer/BioNTech’in Covid aşısının arkasındaki mucitler, pankreas kanserinin geri dönmesini durdurmak için Covid-19 aşısındaki aynı teknolojiyi kullandılar.
Her hasta için özel olarak hazırlanan Aşı bağışıklık sistemini tümör hücrelerine saldırması ve hastalığı başarılı bir şekilde uzak tutması için kullanılacak.
Pfizer-BioNTech Covid-19 aşısının arkasındaki isimler Özlem Türeci ve Uğur Şahin, pankreas kanseri hastaları için geliştirdikleri aşı hakkında konuşmak üzere New York’taki doktorlarla bir araya geldi.
Türünün ilk örneği olan klinik çalışmasının I. Aşama sonuçları, bu hafta sonu Amerikan Klinik Onkoloji Derneği’nin (ASCO) Chicago’daki yıllık konferansında sunuldu.
Birleşik Krallık’ta her yıl yaklaşık 10 bin 500 yeni pankreas kanseri vakası ortaya çıkıyor. Ancak hastaların sadece dörtte biri bir yıl veya daha uzun süre hayatta kalıyor.
Araştırmacılar, bu son teknolojiyle üretilen aşının diğer kanserlerde kullanılmasının önünün de açık olduğunu söylüyor.
Bu yılın başlarında “kansere karşı savaş” ilan eden Sağlık Bakanı Sajid Javid, kanser aşıları gibi yenilikçi tedavilere yatırım yapma sözü vermişti.
Bu yeni araştırma, bu tür aşıların, hükümetin 10 yıllık kanser planı kapsamında önümüzdeki on yılda NHS’de (Ulusal Sağlık Sistemi) bulunabileceğine dair umutları artırıyor.
New York’taki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’nin baş araştırmacısı Dr. Vinod Balachandran aşıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Diğer bazı immünoterapilerin aksine, bu mRNA aşılarının pankreas kanseri hastalarında bağışıklık tepkilerini uyarma yeteneği var gibi görünüyor. Bu yüzden çok heyecanlıyız ve erken sonuçlar bir bağışıklık tepkiniz varsa daha iyi bir sonuca sahip olabileceğinizi gösteriyor.”
18 AY SONRA KANSERDEN KURTARIYOR
Pankreas hastalarının yaklaşık yüzde 20’si ameliyat için uygundur, ancak yalnızca küçük bir alt grup uzun vadede hayatta kalmayı başarır. Araştırmacılar, bu hastaların tümörlerini analiz ederek, çok sayıda bağışıklık hücrelerine, özellikle de vücudu enfeksiyondan koruyan ve kanserle savaşmaya yardımcı olan T hücrelerine sahip olduklarını keşfettiler.
Tüm pankreas kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 90’ını oluşturan pankreas duktal adenokarsinomlu (PDAC) yirmi hasta, deneme için kullanıldı.
Bu hastalar kanseri çıkarmak için ameliyat edildiler ve 72 saat sonra tümör örnekleri, damardan verilen kişiselleştirilmiş aşılarını formüle etmek için Almanya’daki BioNTech’e gönderildi.
Hastalar ayrıca tepkilerini artırmaya yardımcı olmak için immünoterapi de aldı.
Aşılar, vücudun hücrelerine bir bağışıklık tepkisini tetikleyecek bir protein yapmayı öğretmek için tümörden alınan bir parça mRNA, yani genetik kodu kullanıyor.
Bu teknik, Pfizer-BioNTech’in Covid-19 aşısında kullanılan teknolojinin aynısı.
Vücut daha sonra bu kanser hücrelerinin aslında yabancı olduğunu öğreniyor ve kanser geri dönerse bu hücreleri bulup öldürmek için T hücrelerini gönderiyor.
On altı hasta, ameliyattan dokuz hafta sonra dokuz aşı dozunun ilkini aldı ve bunların yarısı önemli bir bağışıklık tepkisi üretti.
18 ayda, sekiz hastanın tümü kansersiz hale geldi, bu da uzmanlara, aşı tarafından aktive edilen T hücrelerinin kanserin tekrarını durdurduğunu düşündürdü.
Ancak aşıya yanıt vermeyen sekiz hastadan altısı, kanserlerinin bir yıl sonra geri döndüğünü gördü. Araştırmacılar hala grubun yarısının neden yanıt vermediğini araştırıyorlar.
HASTALARIN DOKUZ DOZ AŞIYA İHTİYACI VAR
BioNTech’in kurucu ortağı ve baş sağlık görevlisi Prof. Özlem Türeci, PDAC’li hastaların sadece yüzde beşinin tedaviye yanıt verdiğini söyledi.
Türeci açıklamasında “Kanser aşılamasında uzun süredir devam eden araştırmamızdan yararlanarak bu zorluğun üstesinden gelmeye kararlıyız ve bu tür tedavi edilmesi zor tümörlerin [sic] tedavisinde yeni bir çığır açmaya çalışıyoruz” dedi.
BioNTech’in kurucuları Dr. Türeci ve eşi Dr. Uğur Şahin, geçen yıl The Telegraph’a kanser için mRNA aşılarının önümüzdeki beş yıl içinde bulunabileceğine inandıklarını söylemişti.
Dr. Balachandran, hastaların dokuz doz aşıya ihtiyaç duyduğunu, çünkü Koronavirüs gibi bir patojenin aksine kanserin “bir anlamda kendi kendine” olduğunu ve vücudun bir parçası haline geldiğini açıkladı.
“Bağışıklık sistemlerimiz, kendi dokularımıza saldırmamak için oluşmuştur.” diyen Balachandran bağışıklık sistemini kanserle savaşmak için eğitmenin daha yüksek dozlarda aşıya ihtiyaç duyduğunu belirtti.
İngiltere Pankreas Kanseri araştırma başkanı Dr Chris MacDonald, aşının “en ölümcül ve yaygın kansere karşı hayati yeni bir silah” olabileceğini söyledi.
MacDonald, denemenin küçük örneklem büyüklüğüne rağmen şunları söyledi:
“Bu kadar uzun süredir yeterince ilerleme sağlanamayan bir kanserde bu ilerlemeyi görmek gerçekten heyecan verici.”
Araştırmacılar şimdi daha büyük bir hasta grubunda denemeyi tekrarlamayı planlıyorlar.